Alex De Souza'nın Lig Tv Quiz Programındaki Cevapları
Kaptanımız Alex de Souza, Lig TV'de yayınlanan Quiz adlı spor programına katıldı. Proğramda sorulan sorulara verdiği cevaplar;
1- Unutamadığın gol:
En unutamadığım gol, Galatasaray’a attığım kafa golüydü. TT Arena’daki ilk derbiydi. Ligde de derbiler arasında en unutamadığım golüm bu oldu.
Avrupa: Kadıköy’de CSKA ‘ya attığım gol benim için Avrupa’da attığım en unutulmaz goldü. Fenerbahçe’nin gruptan çıkmak için bu maçı almaya ihtiyacı vardı ve bu bize kazanma gücü verdi.
Frikik: Galatasaray’a karşı oynadığımız kupa maçında son dakikalarda güzel ve önemli bir frikik golü atmıştım.
2- En güzel asistin:
Aynı CSKA maçında, Uğur Boral’ın attığı golde bana göre en unutulmaz asistimi yapmıştım.
3- Unutamadığın maç:
Unutamadığım çok maç var ama birini seçmek gerekirse sanırım yine CSKA maçını seçerim. Fenerbahçe için de çok önemli ve çok büyük bir maçtı.
4- En sevindiğin maç:
Beni en çok mutlu eden maç, Galatasaray ile Arena’da oynadığımız ilk maçtı. Bu maç benim için çok şey ifade ediyor.oradaki ilk derbiydi. Önce yenik duruma düştük ama sonra bu maçı kazanmayı başardık.
5- En kötü oynadığın maç:
Kötü oynadığımı düşündüğüm bir sürü maç var. Ama benim için en zor maç, Kadıköy’de oynadığımız Beşiktaş derbisiydi. Eşim hastanedeydi, ameliyat oluyordu. Bu yüzden oyuna konsantre olmakta zorluk çekiyordum.
6- En iyi oynadığın maç:
Hatırladığım kadarıyla İnönü’de oynadığımız, benim 3 gole imza attığım Beşiktaş derbisi, benim için en iyi geçen maçtı.
7- En anlamlı maç:
Fenerbahçe formasıyla çıktığım en anlamlı maç, yine CSKA maçıydı. O maç çok şey ifade ediyordu. O gün, takımın mutlaka yenmesi gerekiyordu. Geriye düştük, sonra maçı döndürdük ve kazanmayı başardık. Ben güzel bir gol attım. Fenerbahçe'nin gruptan çıkamayacağı bir durumu tersine çevirip gruptan çıkmayı başardık.
8- En üzüldüğün maç:
Trabzon maçı. 10-15 gol pozisyonu yakaladık ama hiçbirini gole çeviremedik. Maç yenilgiyle sonuçlandı ve şampiyonluğu Kadıköy’de kaçırdık.
9- En çok etkilendiğin maç:
Kadıköy beni oldukça etkiliyor. Taraftar mükemmel. Kendi sahamız dışındaysa en çok etkilendiğim stat İnönü. Orada atmosfer, her zaman çok güzel.
10- İdolün:
İdolüm Zico. Ben 35 yaşındayım. Bence benim yaşımdaki 10 oyuncudan 1’i mutlaka Zico’yu idolü olarak görüyordur. Flamengo takımının bir parçası oldu, 82 yılında milli takımın bir parçası oldu, kesinlikle mükemmeldi. 86’da yine milli takımdaydı. Dizinde bir problem olmasına rağmen bunu hiç sorun etmeden mükemmel bir performans sergiledi. Saha dışında, insan olarak, aile babası olarak her zaman kusursuz bir insan oldu. Burada 2 yıl Zico ile birlikte çalışma şansım oldu. Ona çok saygı duyuyorum. Her zaman bir idol olarak kalacak.
11- En iyi anlaştığın fubolcu:
Bugüne kadar takımda birlikte oynamaktan zevk aldığım birçok takım arkadaşım oldu. Ama Pierre van Hooijdonk benim için hep başka oldu. Saha içinde ve dışında çok iyi anlaşıyorduk. Beni tamamlayan bir oyuncuydu, bana çok yardımcı oldu. Ne yazık ki birlikte çok az bir zaman geçirebildik.
12- Tanıdığın en iyi teknik adam:
Luxemburgo. Her zaman detaylara önem veren biri. Olan biten her şeyle yakından ilgilenir. Bir teknik adam olmanın dışında bir öğretmen gibi. İyi motive ediyor, karşılaştığınız zorluklarda size yardımcı oluyor, size yol gösteriyor. Ben büyük teknik adamlarla çalıştım ama onun gibisini bir daha bulabileceğimi sanmıyorum.
13- Tanıdığın en kötü teknik adam:
Tanıdığım birkaç kötü teknik adam var. Sahaya gelip 1-2 saat antrenman yaptırıp gidiyorlar. Vakit geçirmek için sahada bulunuyor, hiçbir şey hakkında endişelenmiyorlar. Birkaç tane tanıyorum ancak isim veremeyeceğim çünkü ne yazık ki hala çalışıyorlar.
14- Teknik direktör idolün:
Teknik direktör olarak idolüm, uzun zaman önce aramızdan ayrılan, birçok ekibi çalıştırmış olan Enio Andrade.
15- En iyi golcü:
Ronaldo Nazario. O bir fenomen. Oyununa şahit olduğum en iyi golcü o. Çok az hata yapıyor. Onunla oynama şansı buldum ve tanıdığım en iyi golcü olduğunu düşünüyorum.
16- En beğendiğin futbolcu:
Şu anda Iniesta. Aslında Messi’yi de söyleyebilirim ama o zaten bir başka dünyada. Bizim gezegenimizde olan normal futbolcular arasından birisini söylemek gerekirse, Iniesta.
17 – En iyi kaleci:
Gördüğüm en iyi kaleci Taffarel’di. Ama birlikte oynadıklarım arasından Volkan’ı söyleyebilirim ve Palmeiras’ta birlikte oynadığım Marcos var. Volkan da çok kaliteli bir kaleci ama Taffarel gerçekten kusursuz, mükemmel diyebilirim.
18 – En kötü kaleci:
İyi olmayan birçok kaleciyle aynı takımda bulundum. İsmi Renato olan bir kaleci vardı, gerçekten tüm hareketlerinde, reflekslerinde zorluk yaşıyordu. Ama buna rağmen Coritiba’da uzun yıllar oynadı.
19 – En sevdiğin hakem:
Ben maç esnasında kendini olabildiğince az ortaya koyan hakemleri seviyorum. Hakem, maçın en önemli parçası olmamalı hiçbir zaman. Özel bir isim, belirli bir isim verebileceğimi sanmıyorum.
20 – En sevmediğin hakem:
Birçok sevmediğim hakem var. Az önce söylediklerimin tersi de geçerli, maç ortasında kendini öne çıkarmaya çalışan hakemleri sevmiyorum. Sanırım burada, Türkiye’de en sevmediğim şeylerden biri de bu. Hakemler maç esnasında kendilerini çok fazla ortaya koyuyorlar. Ama şunu anlamaları gerekiyor ki, o maçı oynayan, o maçı muhteşem kılan futbolculardır, hakemler değil.
21 – En yetenekli futbolcu:
Yakından gördüklerim arasında Ronaldinho. Onunla küçüklükten beri, 14-15 yaşından beri Brezilya milli takımında uzun seneleri birlikte geçirdik. İyi bir oyuncunun sahip olması gereken her şeye sahip.
22 – En yeteneksiz futbolcu:
Bugüne kadar gördüğüm en yeteneksiz futbolcu Lugano. Lugano da bunu biliyor ve söylüyor zaten. Top ayağına geldiğinde yeteneğinin yetersiz kalmasından dolayı en çok zorluk yaşadığına yakından tanık olduğum futbolcu o.
23- En çalışkan futbolcu:
Yine Lugano. Yeteneksiz olmasına rağmen 18 yıllık futbol kariyerimde gördüğüm en çok çalışan futbolcu o. Teknik olarak yetersiz olduğunu bildiği için, fizik olarak güçlü olmak adına herkesten daha çok antrenman yapıyor.
24 – En tembel futbolcu:
Gökhan Gönül. Fizik olarak çok güçlü çok kaliteli bir futbolcu. 6 yıldır aynı takımda birlikte çalışıyoruz ama ben daha bir kez onun takımla birlikte yaptığımız antrenmanlar sonrası sahada kalıp da tek başına çalıştığını, ekstra bir çaba sarfettiğini görmedim. Kapasitesi oldukça fazla, biraz çalışsa bugün çok daha iyi bir oyuncu olabilirdi.
25- Seni en çok zorlayan futbolcu:
Türkiye’de beni zorlayan, markaj yapan çok fazla futbolcu var. Burada futbol güce ve markaja dayalı. Ama isim olarak vermek gerekirse, şu an aklıma gelen, hatırladığım bir isim yok.
26 – En iyi şarkı söyleyen futbolcu:
Uğur Boral. Bir çok kez onu dinleme şansım oldu. 24 saat şarkı söylüyor. Şarkı söylemeyi çok seven biri ve aynı zamanda çok da iyi söylüyor.
27 – En kötü şarkı söyleyen:
En kötü şarkı söyleyen, tabii ki Deivid. Kekemeler iyi şarkı söylediklerini düşünür ama Deivid’de bu böyle olmadı. Şarkı söylemeyi çok seviyor ama çok kötü şarkı söylüyor.
28 – En fazla yemek yiyen:
Lugano. Hatta bir deftere sevdiği yemekleri, en iyi yemek yapan yerleri not ediyor. Gittiği her ülkede yemek yediği en iyi yerler listesinde var.
29 – En fazla duşta kalan:
Bunu bilmek çok zor çünkü tesislerde olduğumuzda zaten herkes antrenmanlardan sonra kendi odasına gidiyor. Orada banyo yapıyor. Maçlardaysa zaten her zaman hızlı oluyor duşlar. Bunu bilmek, bu konuda yorum yapmak çok zor.
30 – En bonkör futbolcu:
Tanıdığım futbolcular her zaman paralarını daha iyi bir yaşam sürmek için harcıyorlar. Ben hiç dışarı çıkıp paralarını savuran ve başkaları için harcayan bir futbolcu arkadaşımı görmedim.
31 – En cimri futbolcu:
Kesinlikle Lugano! Lugano kazandığı paranın abartısız
Kaptanımız Alex de Souza, Lig TV'de yayınlanan Quiz adlı spor programına katıldı. Proğramda sorulan sorulara verdiği cevaplar;
1- Unutamadığın gol:
En unutamadığım gol, Galatasaray’a attığım kafa golüydü. TT Arena’daki ilk derbiydi. Ligde de derbiler arasında en unutamadığım golüm bu oldu.
Avrupa: Kadıköy’de CSKA ‘ya attığım gol benim için Avrupa’da attığım en unutulmaz goldü. Fenerbahçe’nin gruptan çıkmak için bu maçı almaya ihtiyacı vardı ve bu bize kazanma gücü verdi.
Frikik: Galatasaray’a karşı oynadığımız kupa maçında son dakikalarda güzel ve önemli bir frikik golü atmıştım.
2- En güzel asistin:
Aynı CSKA maçında, Uğur Boral’ın attığı golde bana göre en unutulmaz asistimi yapmıştım.
3- Unutamadığın maç:
Unutamadığım çok maç var ama birini seçmek gerekirse sanırım yine CSKA maçını seçerim. Fenerbahçe için de çok önemli ve çok büyük bir maçtı.
4- En sevindiğin maç:
Beni en çok mutlu eden maç, Galatasaray ile Arena’da oynadığımız ilk maçtı. Bu maç benim için çok şey ifade ediyor.oradaki ilk derbiydi. Önce yenik duruma düştük ama sonra bu maçı kazanmayı başardık.
5- En kötü oynadığın maç:
Kötü oynadığımı düşündüğüm bir sürü maç var. Ama benim için en zor maç, Kadıköy’de oynadığımız Beşiktaş derbisiydi. Eşim hastanedeydi, ameliyat oluyordu. Bu yüzden oyuna konsantre olmakta zorluk çekiyordum.
6- En iyi oynadığın maç:
Hatırladığım kadarıyla İnönü’de oynadığımız, benim 3 gole imza attığım Beşiktaş derbisi, benim için en iyi geçen maçtı.
7- En anlamlı maç:
Fenerbahçe formasıyla çıktığım en anlamlı maç, yine CSKA maçıydı. O maç çok şey ifade ediyordu. O gün, takımın mutlaka yenmesi gerekiyordu. Geriye düştük, sonra maçı döndürdük ve kazanmayı başardık. Ben güzel bir gol attım. Fenerbahçe'nin gruptan çıkamayacağı bir durumu tersine çevirip gruptan çıkmayı başardık.
8- En üzüldüğün maç:
Trabzon maçı. 10-15 gol pozisyonu yakaladık ama hiçbirini gole çeviremedik. Maç yenilgiyle sonuçlandı ve şampiyonluğu Kadıköy’de kaçırdık.
9- En çok etkilendiğin maç:
Kadıköy beni oldukça etkiliyor. Taraftar mükemmel. Kendi sahamız dışındaysa en çok etkilendiğim stat İnönü. Orada atmosfer, her zaman çok güzel.
10- İdolün:
İdolüm Zico. Ben 35 yaşındayım. Bence benim yaşımdaki 10 oyuncudan 1’i mutlaka Zico’yu idolü olarak görüyordur. Flamengo takımının bir parçası oldu, 82 yılında milli takımın bir parçası oldu, kesinlikle mükemmeldi. 86’da yine milli takımdaydı. Dizinde bir problem olmasına rağmen bunu hiç sorun etmeden mükemmel bir performans sergiledi. Saha dışında, insan olarak, aile babası olarak her zaman kusursuz bir insan oldu. Burada 2 yıl Zico ile birlikte çalışma şansım oldu. Ona çok saygı duyuyorum. Her zaman bir idol olarak kalacak.
11- En iyi anlaştığın fubolcu:
Bugüne kadar takımda birlikte oynamaktan zevk aldığım birçok takım arkadaşım oldu. Ama Pierre van Hooijdonk benim için hep başka oldu. Saha içinde ve dışında çok iyi anlaşıyorduk. Beni tamamlayan bir oyuncuydu, bana çok yardımcı oldu. Ne yazık ki birlikte çok az bir zaman geçirebildik.
12- Tanıdığın en iyi teknik adam:
Luxemburgo. Her zaman detaylara önem veren biri. Olan biten her şeyle yakından ilgilenir. Bir teknik adam olmanın dışında bir öğretmen gibi. İyi motive ediyor, karşılaştığınız zorluklarda size yardımcı oluyor, size yol gösteriyor. Ben büyük teknik adamlarla çalıştım ama onun gibisini bir daha bulabileceğimi sanmıyorum.
13- Tanıdığın en kötü teknik adam:
Tanıdığım birkaç kötü teknik adam var. Sahaya gelip 1-2 saat antrenman yaptırıp gidiyorlar. Vakit geçirmek için sahada bulunuyor, hiçbir şey hakkında endişelenmiyorlar. Birkaç tane tanıyorum ancak isim veremeyeceğim çünkü ne yazık ki hala çalışıyorlar.
14- Teknik direktör idolün:
Teknik direktör olarak idolüm, uzun zaman önce aramızdan ayrılan, birçok ekibi çalıştırmış olan Enio Andrade.
15- En iyi golcü:
Ronaldo Nazario. O bir fenomen. Oyununa şahit olduğum en iyi golcü o. Çok az hata yapıyor. Onunla oynama şansı buldum ve tanıdığım en iyi golcü olduğunu düşünüyorum.
16- En beğendiğin futbolcu:
Şu anda Iniesta. Aslında Messi’yi de söyleyebilirim ama o zaten bir başka dünyada. Bizim gezegenimizde olan normal futbolcular arasından birisini söylemek gerekirse, Iniesta.
17 – En iyi kaleci:
Gördüğüm en iyi kaleci Taffarel’di. Ama birlikte oynadıklarım arasından Volkan’ı söyleyebilirim ve Palmeiras’ta birlikte oynadığım Marcos var. Volkan da çok kaliteli bir kaleci ama Taffarel gerçekten kusursuz, mükemmel diyebilirim.
18 – En kötü kaleci:
İyi olmayan birçok kaleciyle aynı takımda bulundum. İsmi Renato olan bir kaleci vardı, gerçekten tüm hareketlerinde, reflekslerinde zorluk yaşıyordu. Ama buna rağmen Coritiba’da uzun yıllar oynadı.
19 – En sevdiğin hakem:
Ben maç esnasında kendini olabildiğince az ortaya koyan hakemleri seviyorum. Hakem, maçın en önemli parçası olmamalı hiçbir zaman. Özel bir isim, belirli bir isim verebileceğimi sanmıyorum.
20 – En sevmediğin hakem:
Birçok sevmediğim hakem var. Az önce söylediklerimin tersi de geçerli, maç ortasında kendini öne çıkarmaya çalışan hakemleri sevmiyorum. Sanırım burada, Türkiye’de en sevmediğim şeylerden biri de bu. Hakemler maç esnasında kendilerini çok fazla ortaya koyuyorlar. Ama şunu anlamaları gerekiyor ki, o maçı oynayan, o maçı muhteşem kılan futbolculardır, hakemler değil.
21 – En yetenekli futbolcu:
Yakından gördüklerim arasında Ronaldinho. Onunla küçüklükten beri, 14-15 yaşından beri Brezilya milli takımında uzun seneleri birlikte geçirdik. İyi bir oyuncunun sahip olması gereken her şeye sahip.
22 – En yeteneksiz futbolcu:
Bugüne kadar gördüğüm en yeteneksiz futbolcu Lugano. Lugano da bunu biliyor ve söylüyor zaten. Top ayağına geldiğinde yeteneğinin yetersiz kalmasından dolayı en çok zorluk yaşadığına yakından tanık olduğum futbolcu o.
23- En çalışkan futbolcu:
Yine Lugano. Yeteneksiz olmasına rağmen 18 yıllık futbol kariyerimde gördüğüm en çok çalışan futbolcu o. Teknik olarak yetersiz olduğunu bildiği için, fizik olarak güçlü olmak adına herkesten daha çok antrenman yapıyor.
24 – En tembel futbolcu:
Gökhan Gönül. Fizik olarak çok güçlü çok kaliteli bir futbolcu. 6 yıldır aynı takımda birlikte çalışıyoruz ama ben daha bir kez onun takımla birlikte yaptığımız antrenmanlar sonrası sahada kalıp da tek başına çalıştığını, ekstra bir çaba sarfettiğini görmedim. Kapasitesi oldukça fazla, biraz çalışsa bugün çok daha iyi bir oyuncu olabilirdi.
25- Seni en çok zorlayan futbolcu:
Türkiye’de beni zorlayan, markaj yapan çok fazla futbolcu var. Burada futbol güce ve markaja dayalı. Ama isim olarak vermek gerekirse, şu an aklıma gelen, hatırladığım bir isim yok.
26 – En iyi şarkı söyleyen futbolcu:
Uğur Boral. Bir çok kez onu dinleme şansım oldu. 24 saat şarkı söylüyor. Şarkı söylemeyi çok seven biri ve aynı zamanda çok da iyi söylüyor.
27 – En kötü şarkı söyleyen:
En kötü şarkı söyleyen, tabii ki Deivid. Kekemeler iyi şarkı söylediklerini düşünür ama Deivid’de bu böyle olmadı. Şarkı söylemeyi çok seviyor ama çok kötü şarkı söylüyor.
28 – En fazla yemek yiyen:
Lugano. Hatta bir deftere sevdiği yemekleri, en iyi yemek yapan yerleri not ediyor. Gittiği her ülkede yemek yediği en iyi yerler listesinde var.
29 – En fazla duşta kalan:
Bunu bilmek çok zor çünkü tesislerde olduğumuzda zaten herkes antrenmanlardan sonra kendi odasına gidiyor. Orada banyo yapıyor. Maçlardaysa zaten her zaman hızlı oluyor duşlar. Bunu bilmek, bu konuda yorum yapmak çok zor.
30 – En bonkör futbolcu:
Tanıdığım futbolcular her zaman paralarını daha iyi bir yaşam sürmek için harcıyorlar. Ben hiç dışarı çıkıp paralarını savuran ve başkaları için harcayan bir futbolcu arkadaşımı görmedim.
31 – En cimri futbolcu:
Kesinlikle Lugano! Lugano kazandığı paranın abartısız
2 yorum:
woow http://ligtvmaclarizle.blogspot.com/ canlı maç izlemek için sizleride sitemizde görmek isteriz. ligtv maçları canlı olarak izleme keyfi sizlerle
Lig tv apk mı arıyorsunuz? Tıklayın: lig tv apk
Yorum Gönder